Kurudu Ninemin Yüzündeki Çiçekler

Hasan EJDERHA

 

KURUDU NİNEMİZİN YÜZÜNDEKİ ÇİÇEKLER

 

                       “Osman NALBANT ağabeyimin çiçek yüreğine”

            
       Bahçeli evleri kaybettik. Sokaklardan geçerken iğde, hanımeli kokularını içimize çeke çeke yürüyemeyecek, bahçe duvarlarından sokağa sarkan rengarenk çiçekleri göremeyeceğiz.

 

            Artık şehrin kenar mahallelerindeki evlerin balkonlarında, Köylerde çardağın ucunda, ayaza ve pencere önlerine sıralanmış yağ tenekeleri bile yok. Sıralanmış yağ tenekelerinin içindeki rengarenk hanımelleri, yaprağı güzeller, zampara bıyıkları, çeşitli renklerde güller kurudu gitti. Kuruyan çiçeklerle birlikte bazı damarlarımız da kurudu. Aslında kuruyan çiçekler sadece yağ tenekelerindeki çiçekler değil. Anaların ve gelinlerin ve genç kızların güllü dallı basma fistanlarındaki çiçekler ile yorganlardaki, perdelerdeki çiçekler de kurudu.

 

            Hayatımızda bu kadar çiçek kuruyunca, zamanın renkleri de kurudu. “Çocuklar çiçektir” sözünün manası da kurudu. Çocukları makinalaştırdık. Birer elektronik aygıt haline getirdik. Okul, bilgisayar kursu, yabancı dil kursu, koleje hazırlık kursu. Belirli saatlerde belirli hareketlerle poroğramlanmış bir cihaz halini aldırdık çocuklarımıza.

 

            Ninelerimizin çiçek yüzü vardı. Tıpkı çocuklar gibi, balkonlarda, ayazlarda, pencere önlerinde, sıralanmış yağ tenekelerinde rengarenk açan çiçekler gibi. Onların yüzündeki çiçekler de kurudu. Analardaki güllü-dallı basmaların çiçeği kuruyunca, nineliğe de çiçeksiz girmeye başladı analar. Kınalı nine saçlarının yerini, bilmem hangi marka ve numaralı boya aldı. Orta yaşında yüzüne sürdüğü çeşitli kremler ve makyaj malzemeleri, nine olunca saklandığı yerden çıkıp nine çiçeklerini kurutmak oldu ilk işi. Nine yaşına gelince analar, bilmem hangi numara saç boyası yüzünden kınalayacak saç bulamaz oldular. Yüzlerindeki çiçeklerle birlikte, zülüflerindeki kınalarda soldu.

 

            Komple hayatımıza giren çiçekler, meğerse ruhumuza da girip, ruhumuzu da çiçeklen-diriyor muş da haberimiz yok muş. Bunu ancak tamamen çiçeksiz kalınca anladık.

            Bir bayram kardeşlerimle birlikte ellerini öpmek için uğradığımız köylü dede ve ninenin çiçek için söyledikleri beni daha bir yakar oldu şimdi. Nine; evin önündeki nergisleri sümbülleri göstererek “şuradan çiçek yolun kızlar” demişti de kardeşlerime. Dede; “Olur mu hatun. ne o saç baş yol der gibi, nasıl diyon öyle” demişti. Çiçek için yolmak tabirine bile dayanamayan ruh hali ona elbette çiçekten geçmişti. O kalbin yumuşaklığı, “yolmak” tabirine dayanamayan yumuşaklığı, elbette çiçekle olmuştu.

 

            Çiçekler kurudu. Ninelerimizin çiçek yüzündeki çiçekler de kurudu. Çiçeksizliğe dayanamayan insanımız bir süre, gelin odalarındaki büfelerde, masa üstlerinde naylon çiçeklerle avunmaya çalıştı ama olmadı. Aslında bu çiçeklerin kuruması kadar acı bir hal idi. Tıpkı öldürülen bir insanın, ölü hali ile bir köşede var etmeye çalışılmasından beterdi. Hatta bu örnek bile yanlış oldu. Tamamen putlaştırmak idi ve çiçek putlarında bir süre sonra vazgeçildi.

 

            Çiçek yenmez” diyordu bir gönül dostu. Piposundan çıkan dumanları havada çiçekleştirerek. “Çiçek gıda olmadığına göre şifadır. Ayrıca kokusu kalbe şifadır, kalbin yumuşamasına ve kirlerinden arınmasına şifadır.” diyordu.

 

            Gitti çiçekler, hayatımızın bütün noktalarından gitti.Kalbi yumuşatacak, kirlerinden temizleyecek ilaç da gitti. Katı kalplerin doldurduğu dünyada çiçeksiz yaşamaklar mı kaldı bize.

www.hasanejderha.blogspot.com
 


Hasan EJDERHA



SANA SUSUZLUĞUMLA SUSUYORUM



Damlamadı kelimelere mana

Yediğim bütün etleri kusuyorum

Çün artık haram kelimelerin eti bana

Söz bitti sana susuzluğumla susuyorum.





Ş İ İ R
 
Hasan EJDERHA
SEN BEN OLUNCA


Ben seni gördüm dün ben içinde
Neden sen yoktun bendeki sen içinde
Olduğum zaman yokum ve sen de yoksun içimde
Ne zaman görüneceğiz ikimiz sendeki ben içinde

Yürüyor hayat, hayatı yürüyorum bir biçimde
Sadece sen kalıyorsun bende, tüm yolcular gidince
Ben tükendikçe sendeki ben içinde
Sen çoğalıyorsun bendeki sen içinde
 

 
toplam 27608 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol